Kadınları Şoklamayı ve İşkence Etmeyi Durdurun – Kız Kardeşlerim

"Kadınları Şoklamayı ve İşkence Etmeyi Durdurun – Kız Kardeşlerim", Don Weitz, Görsel (a, b)

    "....Kanadalı ve Amerikalı şok doktorları yüz binlerce insanı, genç ve yaşlıyı hedef aldı ve kalıcı olarak zarar verdi."

    "Çoğunlukla erkek psikiyatristler, daha sonra zorla şok verdikleri, travmatize ettikleri ve yalan söyledikleri kadınları sahtekarlıkla "akıl hastası" ("bipolar" "sınırda kişilik" "şizofreni" vb. ) olarak teşhis ettiler." 

    "Psikiyatristler, şok makineleriyle sayısız kadının anılarını, yaratıcılıklarını, becerilerini, kariyerlerini ve hayatlarını mahvettiler."
 
***

11 Mayıs 2019'da Toronto'da düzenlenen "Annelerimizi ve Büyükannelerimizi Şok Etmeyi Bırakın (Stop Shocking Our Mothers and Grandmothers)" protestosunda yapılan konuşmanın düzenlenmiş alıntıları...

Bu yıl, Kanada'da 10.000'den fazla kadına elektroşok uygulanacak ve bunların en az yarısı 60 yaş ve üzeri olacak. Profesör, antipsikiyatri aktivisti ve feminist Bonnie Burstow'un sık sık belirttiği gibi, Kanada'da, Amerika Birleşik Devletleri'nde ve diğer yerlerde şok geçiren kadın sayısı erkeklerden iki ila üç kat daha fazla. Bu, kadın düşmanlığı, yaşlılık ayrımcılığı ve psikiyatrik yalanlar tarafından tetiklenen, Kanada ve Amerikan Psikiyatri Dernekleri, ulus ötesi ilaç şirketleri (Büyük İlaç Şirketleri "Big Pharma") ve eyalet ve il hükümetlerinin suç ortaklığıyla kadınlara yönelik şiddetli bir saldırıdır. Evet, hükümet, psikiyatri, hükümet ve kurumsal medya arasında bir işbirliği var. Ulusal ve uluslararası bir suç ve utanç.

İnsülin şokundan kurtulan, antipsikiyatrist ve sosyal adalet aktivisti olarak, bugün psikiyatristlerin savunmasız yaşlı ve engelli kadınlar da dahil olmak üzere kız kardeşlerime elektroşok vermeyi bırakmalarını talep etmek için konuşuyorum ve protesto ediyorum. 

   "75 yıldan uzun bir süredir - 1940'lardan beri - Kanadalı ve Amerikalı şok doktorları yüz binlerce insanı, genç ve yaşlıyı hedef aldı ve kalıcı olarak zarar verdi. Çoğunlukla erkek psikiyatristler, daha sonra zorla şok verdikleri, travmatize ettikleri ve yalan söyledikleri kadınları sahtekarlıkla "akıl hastası" ("bipolar" "sınırda kişilik" "şizofreni" vb. ) olarak teşhis ettiler. Psikiyatristler, şok makineleriyle sayısız kadının anılarını, yaratıcılıklarını, becerilerini, kariyerlerini ve hayatlarını mahvettiler."

Ve sonra, bu şok doktorları ve onların faşist örgütleri, "güvenli ve etkili" şok makinelerinin neden olduğu kalıcı hafıza kaybı, beyin hasarı ve travma hakkındaki tüm eleştirileri etik olmayan bir şekilde küçümsüyor veya açıkça reddediyor. 

30'dan fazla "doğum sonrası depresyon" için şok "tedavisi"nden sonra kalıcı hafıza kaybı yaşayan ve açlık grevi yapan Connie Neil'e şokun ne kadar güvenli ve etkili olduğunu anlatmaya çalışın. ECT'nin ne kadar güvenli ve etkili olduğunu, şoktan 30 yıl sonra çocuklarını büyüttüğüne dair hiçbir anısı olmayan Wendy Funk'a anlatmaya çalışın. 

Şokun ne kadar güvenli ve etkili olduğunu, 18 şok "tedavisi" geçirdikten sonra en sevdiği Beethoven sonatını nasıl çalacağını hatırlayamayan ve şoktan yıllar önce matematik alanında yüksek lisans derecesi almış olmasına rağmen "Eskiden olduğum kadar zeki değilim" diyen merhum büyük avukat ve şoktan kurtulan, hayat boyu arkadaşım Carla McKague'ye anlatmaya çalışın.

Kadınlara yönelik bu şiddetli psikiyatrik saldırı sadece devam etmekle kalmıyor, aslında medya ve kamuoyu tarafından görmezden gelinerek artıyor. Psikiyatrinin kadınların beyinlerine ve zihinlerine karşı savaşına kadın cinayeti ve akıl hastalığı diyorum: kasıtlı ve suç teşkil eden bir saldırıdır. 

Kadınlara ve yaşlılara elektroşok vermek yeni bir şey değil, ancak zaman geçtikçe daha tehlikeli ve çirkin hale geliyor. Günümüzde, her şok seansında meydana gelen epileptik nöbeti tetiklemek için daha yüksek dozda elektrik (200-400 volt aralığında) gerektiği gerçeğini göz önünde bulundurun, çünkü ECT'ye eşlik eden ilaçların kullanımı nöbet eşiğini yükseltiyor.

Bu "tedaviler" haftada üç defaya kadar kadın düşmanı ve sadist erkek psikiyatristler tarafından uygulanıyor; - Kanada Psikiyatri Birliği, Amerikan Psikiyatri Birliği ve Dünya Psikiyatri Birliği gibi faşist örgütlerin onayı ve çıkarcı yalanlarıyla.. 

Kanada Nöroloji Derneği de dahil olmak üzere tüm sağlık örgütleri, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer sözde özgür, demokratik, insancıl ülkelerde binlerce şok mağduru ve diğerlerinin yaşadığı yaygın ve kalıcı hafıza kaybını ve beyin hasarını inkar ediyor veya büyük ölçüde küçümsüyor. Kanada nörologlarının sessizliği — beyin yapısı ve işlevi hakkında psikiyatristlerden açıkça daha bilgili olmaları — affedilemez ve etik dışıdır.

Toronto'da ve Kanada'nın diğer yerlerinde, ruh sağlığı merkezleri ve psikiyatri tesislerindeki (CAMH - Bağımlılık ve Ruh Sağlığı Merkezi tarafından yönetilenler dahil) ECT hasta onam formları etik dışı ve yasadışıdır. Neden? Çünkü hastaların bilgilendirilmiş onama ilişkin etik ve yasal haklarını ciddi şekilde ihlal ediyorlar. 

Psikiyatride bilgilendirilmiş onam bir efsane ve yalandır - acımasız bir şakadır. Şok doktorları, Kanada'daki her psikiyatri tesisinde, bu etik ilkeyi ve ahlaki zorunluluğu her gün ve her saat rutin olarak ihlal etmektedir. Örneğin, CAMH'nin ECT onam formu, kalıcı hafıza kaybı, beyin hasarı ve fiziksel ve psikolojik travma gibi yaygın risklerden ve olumsuz etkilerden bahsetmeyi, hatta açıklamayı bile açıkça başaramamaktadır. (Bunlar ve diğer önemli sağlık riskleri, özellikle kalıcı hafıza kaybı ve beyin hasarını yaygın riskler olarak belirten Teksas, Kaliforniya ve Colorado'da verilen ayrıntılı ECT onam formlarında listelenmiştir.)

Kanada'da, eyalet ve federal sağlık bakanları, gazete ve televizyon editörleri ve yapımcıları, kadınlara ve özellikle yaşlılara, ablalarımıza uygulanan elektroşok kullanımının artışını bilerek ve utanarak görmezden geldiler. Son birkaç yıldır, kadınların, yaşlıların ve çocukların savunmasızlığından ve elektroşokun sağlıkları ve yaşamları üzerindeki yıkıcı etkilerinden hiç bahsetmediler. Medya, her "tedaviye" eşlik eden sakinleştiriciler ("sakinleştiriciler") ve felç edici ilaçlar da dahil olmak üzere, Büyük İlaç Şirketlerinin iyi bilinen işbirliğinden hiç bahsetmiyor veya eleştirmiyor. Süksinilkolin gibi ilaçlar, akciğerler de dahil olmak üzere tüm vücudu felç eder. Şok hastaları, her prosedür sırasında tıbbi olarak oksijen verilmeden nefes alamazlardı. 

Psikiyatri ve Büyük İlaç Şirketleri, iddialarını destekleyecek bilimsel kanıtların ezici eksikliğine rağmen, elektroşokun ne kadar "güvenli ve etkili" olduğu ve "intiharı nasıl önlediği" gibi yalanlar yayarak elektroşokun tanıtımında işbirliği yapıyor. Cui bono? Kim faydalanıyor? Hastalar değil, bunun yerine yıllık ücret olarak yüz binlerce dolar kazanan (kazanmayan) Büyük İlaç Şirketleri CEO'ları ve şok psikiyatristleri..

Beyinleri yıkanmış gibi medya, EKT hakkındaki yalanları bilimsel gerçeklermiş gibi tekrarlıyor. Muhalif sağlık profesyonelleri de dahil olmak üzere şok mağdurlarının ve profesyonel eleştirmenlerin büyük çoğunluğuna göre, elektroşok sadece travma değil, işkencedir: zalimce ve aşağılayıcı bir ceza örneğidir. 

Birleşmiş Milletler Özel Raportörü Juan Mendez, İşkenceye Karşı Komite'ye sunduğu 2008 ve 2011 raporlarında benzer bir endişeyi dile getirmiştir. Evet, elektroşok işkencedir ve tüm aktivistlerin, araştırmacı gazetecilerin ve editörlerin bu acı gerçeği kabul etmesinin zamanı geldi. (Psikiyatristlerden böyle bir dürüstlük beklemiyorum. )

Elektroşok, ilk olarak 1940'ların başında "depresyon" için bir tedavi ve intiharı caydırıcı bir araç olarak tanıtıldığından beri hiçbir zaman "güvenli ve etkili" olduğu kanıtlanmamıştır. 

   "Elektroşok, psikiyatrinin çıkarcı mitlerine, yalanlarına, gücüne, açgözlülüğüne ve cinsiyetçiliğine dayanmaktadır; - güvenlik, bilimsel olarak kanıtlanmış etkinlik veya tıbbi etik gibi herhangi bir hususa dayanmamaktadır."

Elektroşok artık sadece Ontario'da değil, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri ve dünya genelinde kaldırılmalı. Bu, onlarca yıldır binlerce kurtulan ve antipsikiyatri aktivisti ve müttefikinin güçlü ve tutarlı mesajıydı. Örneğin 2015'te, yüzlerce şok kurtulanı ve destekçileri (çoğunlukla kadınlar) sekiz ülkede 30 şehirde şok karşıtı mitingler, protestolar ve paneller düzenledi ve bunlara katıldı ve burada tekrar tekrar genel bir yasak çağrısında bulundular. Toronto, Montreal ve Calgary dahil olmak üzere birçok Kanada şehrinde aynı anda protestolar düzenlendiğini söylemekten gurur duyuyorum. Her zamanki gibi, beyinsiz (brain-dead) Kanada kurumsal medyası, Psikiyatrik Saldırıya Karşı Komite (CAPA "Committee Against Psychiatric Assault") tarafından düzenlenen birçok protestoyu görmezden gelip haber yapmadıkları gibi, bu tarihi küresel direnişi de tamamen görmezden geldi; buna mevcut basın toplantısı ve protesto da dahil.

Sizleri, elektroşok geçiren ve hafıza, zeka, özel beceriler ve yaratıcılıkta ciddi kayıplar yaşayan - bu siz, anneniz, büyükanneniz, teyzeniz, yeğeniniz, eşiniz, kız kardeşiniz de olabilir - tüm o kadınları düşünürken bir anlığına sessiz kalmaya davet ediyorum. Şok nedeniyle gelecek vaat eden kariyerler peşinde koşamayacak kadar sakatlanmış kadınlar. Şok geçirdikten sonra aniden ölen kadınlar. Açlık grevine gönüllü olmasam da, Connie Neil ve diğer açlık grevcilerini tamamen destekliyorum. Bu psikiyatrik şiddete karşı gösterdikleri riskli, cesur direniş eylemlerinin Kanada medyası ve kamuoyunun dikkatini çekip takdir görmesini çok umuyorum. Zamanı geldi! 

Son olarak, şok failleri ve savunucularına karşı birkaç suçlamada bulunmak istiyorum. Ontario hükümetini, diğer eyalet ve federal hükümetleri, tıp fakültelerini ve Büyük İlaç Şirketlerini, özellikle kadınları ve yaşlıları etkileyen ECT'nin hafızayı yok eden, beyne zarar veren ve travmatik etkileri hakkındaki inkarları ve yalanları da dahil olmak üzere, elektroşok konusunda suç ortaklığı ve kasıtlı cehaletle suçluyorum. Bağımlılık ve Zihinsel Sağlık Merkezi'ni, rıza ve bilgi formlarına elektroşokun yaygın risklerini dahil etmemesi nedeniyle ECT hastalarını ve yakınlarını kasıtlı olarak yanlış bilgilendirmek ve aldatmakla suçluyorum. Psikiyatriyi, elektroşok eleştirilerini ve onu ortadan kaldırma veya yasaklama yönündeki sık talepleri kasıtlı olarak görmezden gelmek veya dürüst olmayan bir şekilde küçümsemekle suçluyorum.

Politikacıları ve sağlık bakanlarını, elektroşokun çok sayıdaki yıkıcı etkisinin yanı sıra, 'şifa evleri ve 7/24 ulaşılabilir kriz merkezleri gibi güvenli ve etkili toplum alternatifleri' konusunda kasıtlı cehalet, sessizlik ve eylemsizlikle suçluyorum. 

Kurumsal medyayı, yerel, il ve eyalet mitinglerini, kamu eğitim forumlarını ve elektroşoka karşı protestoları, 2015'teki küresel protesto ve kaldırma talebi de dahil olmak üzere, haber yapmamakla ve elektroşoka yönelik eleştirileri - özellikle de ölümler de dahil olmak üzere bilimsel olarak belgelenmiş birçok sağlık riski ve olumsuz etkisini - bilerek görmezden gelmek veya sansürlemekle ve şoktan kurtulanları ve diğer eleştirmenleri "dengeli" ve "tarafsız" programlarına davet etmeyi ve röportaj yapmayı reddetmekle suçluyorum.

Daha olumlu bir not olarak. Tüm sağlık profesyonellerini şok doktorları tarafından işlenen suistimaller ve insan hakları ihlalleri hakkındaki şok mağdurlarının eleştirilerini dinlemeye çağırıyorum. Şimdiye kadar neredeyse hiç ihbarcı olmadı. Ancak, yaşlı hastaların orantısız bir şekilde şoke edildiğini ifşa etmeye cesaret ettiği için B.C'deki Riverview Hastanesi'nde çalışan psikiyatrist Jaime Paredes'in işten atıldığını okuduğumu canlı bir şekilde hatırlıyorum. Ve Wisconsin'deki bir hastanede orantısız sayıda şok geçiren yaşlı kadına karşı protesto ettikten sonra hemşirelik lisansını kaybeden hemşire Stacie Neldaughter'ın işten çıkarılmasını hatırlıyorum.

Akıl sağlığı profesyonellerini, tıp öğrencilerini, stajyerleri ve asistanları ve hemşireleri Bonnie Burstow, psikiyatrist Peter Breggin ve psikolog John Breeding gibi şok mağdurları ve muhalif profesyonellerin kişisel tanıklıklarını, makalelerini ve kitaplarını okumaya davet ediyorum. 

Çoğu ana akım gazeteci, muhabir, editör ve yapımcı, psikiyatrinin itibarsızlaştırılmış tıbbi modeli tarafından beyinleri yıkanmıştır. Görünüşe göre eleştirel ve bağımsız düşünme yeteneğine sahip değiller. Çok fazla sağlık profesyoneli inkar halindedir ve şok doktorları ve lobicileri gibi büyük bir örtbas etme içindedir. 

Bir psikiyatrist her seferinde şok makinesinin düğmesine bastığında ve hastanın beynine yüzlerce volt gönderdiğinde, tüm doktorlara emreden Hipokrat Yemini'ni ihlal etmiş olur: "Öncelikle zarar verme (First, do no harm)." 

Kanada'da yıkıcı şok makinelerini doğrudan ve güçlü bir şekilde ifşa eden toplu davalar açmamızın zamanı geldi, tıpkı geçen yıl yargıcın şok makinesi üreticilerini (Somatics, Mecta, vb.) kalıcı beyin hasarına neden olmakla eleştirdiği tarihi Kaliforniya şok davasında olduğu gibi. Kanada Psikiyatri Derneği, Toronto'daki CAMH ve diğer "zihin sağlığı" merkezleri ve psikiyatri tesisleri gibi şok fabrikaları ve tüm şok doktorlarının yanlış bilgi, mit ve yalanları teşvik etmek; beyin hasarını ve kalıcı hafıza kaybını inkar etmek; ve ECT'nin iddia edilen güvenliği ve etkinliği hakkında ihmal yalanları ve ECT onay formlarında kasıtlı yanlış bilgilendirme dahil olmak üzere yalanları teşvik etmek nedeniyle dava edilmesinin zamanı geldi. 

Evet — elektroşokun işkence olduğunu, tedavi olmadığını, her zaman zarara yol açan bir insan hakları ihlali olduğunu iddia eden toplu dava açmanın zamanı geldi. Bugün açlık grevi yapanların yaptığı gibi ayağa kalkıp karşılık verme zamanı geldi. Şok ortadan kaldırılmalı. Şimdi değilse ne zaman?

------
Yazar:  Don Weitz (Don Weitz, şiddet içermeyen sivil itaatsizliğe katılırken tutuklanan bir antipsikiyatri ve sosyal adalet aktivisti ve insülin şoku mağdurudur. Psikiyatrik Saldırıya Karşı Koalisyon'un (Coalition Against Psychiatric Assault) kurucu ortağı, (Büzülmeye Dirençli: Kanada'da Psikiyatriye Karşı Mücadele "Shrink Resistant: The Struggle Against Psychiatry in Canada") kitabının (Bonnie Burstow ile birlikte) ortak editörü ve (Psikiyatriye Karşı Konuşmak: Kaldırılmaya Doğru Notlar "Speaking Out Against Psychiatry: Notes Toward Abolition") adlı e-kitabın yazarıdır.)

Referans: Stop Shocking and Torturing Women – My Sisters

By Don Weitz, May 12, 2019, ET:11.06.2025
(a)https:// www.cambridge.org/core/journals/medical-history/article/electroshock- therapy-in-the-third-reich/0C1A38E273804490F3AEE22487AE0C2E

(b)https://www.amnesty.org.uk/doctors-against-torture

NOT : Yabancı sitelerden alınan haber, makale gibi yabancı dillerin Türkçe çevirilerinde hatalar olabilir. Gerçek çevirileri öğrenmek için kaynaklarına gidip okuyabilirsiniz..

✔Türkiye'de Deli Author by Ertuğrul Yıldırım 🙂💓