Akıl hastalığı teşhisi her zaman bir silahtır. - Psikiyatri, 'akıl hastalığı teşhislerini', nasıl bir silah olarak kullanıyor?

"Akıl hastalığı teşhisi her zaman bir silahtır. - "Psikiyatri, 'akıl hastalığı teşhislerini', nasıl bir silah olarak kullanıyor?", (Jeffrey A. Schaler, Ph.D., Psikoloji Profesörü, CCHRInt), Görsel (Ref.)

      "Bugünün psikiyatristleri gerçek Büyük Engizisyonculardır. Dünün kutsal adamlarını ve kadınlarını bir anda çarmıha gererlerdi."

   "Akıl hastalığı teşhisi her zaman bir silahtır.  ....Dolayısıyla tanı bir silahtır, insanların birbirlerine karşı kullandıkları bir araçtır, özellikle de bir tür güç çatışması olduğunda ve tedavi ne olur? Akıl hastalıkları için tedavi bir cezadır."

   "....beyinlerinin resimlerine bakarak veya kanlarını analiz ederek kimin akıl hastası olduğunu ve kimin olmadığını söyleyemeyiz. Psikiyatristler kendi hastalık kitaplarını icat etmek zorunda kaldılar. ....DSM harika bir kurgu eseridir. ....DSM'deki her bozukluk icat edilmiştir. ....Gerçek bir hastalığa yakalanmak için bir kişi gerekir. Akıl hastalığı olması için iki kişi gerekir. ....Birisi sizin düşünme, konuşma veya davranış şeklinizi beğenmediği için, davranışınızın ahlaki olarak iyi veya kötü olduğuna karar vermek için yanınızda birinin olması gerekir ki, ruhsal bir hastalığınız olsun."

   "Şüphesiz, psikiyatri denen imparatorun çıplak olduğunu söylemeye cesaret ettiğiniz için akıl hastası olduğunuz söylenmiştir. .....Akıl hastalığı miti hakkındaki tartışmalar ve psikiyatri bilim veya tıp ile ilgili değildir. Güç ile ilgilidir."

   "Psikiyatrik Gestapo'ya karşı bir direniş oluşturuyoruz. İnsan Hakları Vatandaş Komisyonu, özgürlük ve adalet mücadelesinde önemli bir ortaktır. Bu yüzden bu gece buradayız ve bu yüzden yarın birlikte olacağız."

* Psikoloji Profesörü Dr. Jeffrey Schaler, 'sahte bilim psikiyatrinin nasıl çalıştığını' anlatıyor..

"Jeffrey A. Schaler, Ph.D., Psikoloji Profesörü

Psikoloji Profesörü Dr. Jeffrey Schaler psikiyatriyi bir sahte bilim olarak tanımlıyor. DSM görev gücünün eski başkanı da dahil olmak üzere psikiyatristlerin, zihinsel bozuklukları doğrulamak için tıbbi testlerin olmadığını kabul eden yorumlarını okuyun:

Transkript;

   "Bayanlar ve baylar, bu gece bu ödülü almak benim için büyük bir onur. Sevgili dostum ve meslektaşım Thomas Szasz'ın adını taşıyorum. Thomas Szasz yıllar önce şöyle yazmıştı: Tek gerçek siyasi erdem otoriteye itaattir ve tek gerçek siyasi günah bağımsızlıktır. Bağımsızlık otoriteyi işe yaramaz kılar ve onu çileden çıkaran da budur. Şüphesiz, psikiyatri denen imparatorun çıplak olduğunu söylemeye cesaret ettiğiniz için akıl hastası olduğunuz söylenmiştir. En azından aptalca ve bilim dışı olduğunu söylemeye cesaret ettiğiniz için.. Bir üniversitedeki meslektaşlarımın bazıları benim hakkımda böyle söylüyor. Eğer başınıza böyle bir şey geldiyse, yalnız olmadığınızı söylemek için buradayım. Akıl hastalığı miti hakkındaki tartışmalar ve psikiyatri bilim veya tıp ile ilgili değildir. Güç ile ilgilidir. Psikiyatristler sizinle aynı fikirde olmaya başladığında, belki de pozisyonunuzu yeniden gözden geçirmelisiniz. Bir şeyler yanlış olabilir. Bu yüzden özellikle doğru olan birkaç itaatsiz şey söylemek istiyorum.

Çünkü ben psikolog olarak eğitim aldım ve mesleğin bir üyesi kendi meslektaşını eleştirdiğinde bu özellikle küfür olarak kabul ediliyor. Psikiyatri tarikatının bize sürekli olarak söylediği şeyin yanlış olduğunu bildiğimiz ne var? Öncelikle, akıl hastalığına neden olan bilinen bir beyin lezyonu olduğu fikri. Gerçek şu ki, beyinlerinin resimlerine bakarak veya kanlarını analiz ederek kimin akıl hastası olduğunu ve kimin olmadığını söyleyemeyiz. Psikiyatristler kendi hastalık kitaplarını icat etmek zorunda kaldılar. Çünkü patologların onlarla hiçbir ilgisi olmazdı. Buna akıl hastalıkları için tanısal ve istatistiksel el kitabı denir. DSM harika bir kurgu eseridir. Aradaki fark nedir? (Teşekkür ederim.)

DSM ile bilimsel bir hastalık kitabı arasındaki fark nedir? DSM'deki her bozukluk icat edilmiştir. Patoloji ders kitabında listelenen her hastalık keşfedilmiştir. Gerçek hastalık bir kadavrada otopside bulunur. Akıl hastalığı, akıl hastalığı değildir. Gerçek hastalık, bir kişinin yaptığı bir şeyi ifade eder. Bunu bir başka şekilde düşünün: Gerçek bir hastalığa yakalanmak için bir kişi gerekir. Akıl hastalığı olması için iki kişi gerekir. Bir adada tek başınızaysanız kanser veya kalp hastalığı gibi gerçek bir hastalığa yakalanabilirsiniz; ancak hiperaktivite veya şizofreni gibi akıl hastalıkları geliştiremezsiniz. 

Çünkü akıl hastalığı her zaman bir tür toplumsal çatışma temelinde teşhis edilir; insanlar başkalarının itiraz ettiği bir şey yaptığında, teşhis koyan kişi teşhis konulan kişiden daha güçlüyse akıl hastası olarak teşhis edilebilir; bu anlamda sorun vardır. 

  "Akıl hastalığı teşhisi her zaman bir silahtır."

Gerçek hastalığı teşhis etmeye gelince... insanların birbirlerine kızdıklarında kaçınılmaz olarak bir tür teşhise başvurduklarını düşünün; 'delisin, akıl hastasısın, paranoyaksın' derler; birinin birine kızıp diyabet hastası olduğunu, Parkinson hastası olduğunu söylediğini hayal edebiliyor musunuz? Toplumsal çatışmanın gerçek bir hastalık geliştirmekle hiçbir ilgisi yoktur, diyabet geliştirmezsiniz. Birisi sizin düşünme, konuşma veya davranış şeklinizi beğenmediği için, davranışınızın ahlaki olarak iyi veya kötü olduğuna karar vermek için yanınızda birinin olması gerekir ki, ruhsal bir hastalığınız olsun. 

Dolayısıyla tanı bir silahtır, insanların birbirlerine karşı kullandıkları bir araçtır, özellikle de bir tür güç çatışması olduğunda ve tedavi ne olur? Akıl hastalıkları için tedavi bir cezadır. Ceza adalet sistemimize bakın, biri suç işlediğinde ve mahkeme salonunda bir psikiyatrist olduğunda, sanık hapishane yerine akıl hastanesine gidebilir. Bir hakimin, sizi kanser tedavisine mahkûm ediyorum dediğini hayal edebiliyor musunuz?

Size psikiyatrik tedavinin hapisten daha kötü olduğunu ileri sürüyorum çünkü hapiste insanların kendileri ve akıl hastanesinde dünya hakkında ne düşündüklerine göre özgürlüklerinden ne kadar süre mahrum bırakılmaları gerektiğine karar vermiyorlar. Elbette durum böyledir, kendiniz ve dünya hakkında doğru düşünmezseniz daha uzun süre cezalandırılırsınız. Psikiyatristler akıl hastalığının kanser gibi gerçek bir hastalık olduğunu söylemeyi severler. 

Akıl hastalığı ile gerçek hastalık arasındaki benzetme karşılıklı değildir, her iki şekilde de geçerli değildir, kanser olmak depresyonda olmak gibi değildir, kanser olan insanlara şok vermeyiz. Onları daha iyi hale getirmek için, özellikle şok olmak istemiyorlarsa, melanomun ölümcül bir cilt kanseri türü olduğunu ve burada ve Kuzey Hindistan'da bir hastalık olduğunu düşünün, melanomunuz varsa, başka bir ülkeye veya başka bir kültüre taşındığınızda varlığını yitirir mi? 

Elbette hayır, eğer Himalayaların eteklerinde dolaşıyor ve günde 15 saat meditasyon yapıyorsanız Hindistan'da size kutsal adam denebilir; aynı kişiyi alın ve Washington DC'deki Washington Anıtı'nın arazisinde gezdirin; paranoyak şizofreni teşhisi konmuş ve akıl hastanesine yatırılmış olsun. Sizce psikiyatristler, İsa bugün hayatta olsaydı, Buda ya da Muhammed akıl hastanesine gidip çılgın inançlarını ve konuşmalarını durdurmak için ilaç enjekte etselerdi ne yaparlardı? 

     "Bugünün psikiyatristleri gerçek Büyük Engizisyonculardır. Dünün kutsal adamlarını ve kadınlarını bir anda çarmıha gererlerdi."

Babam, ailesi tarafından Almanya'dan gönderildiği zamandan itibaren yaklaşık 15 yaşındayken 1933 yılında Nazi Almanyası'ndan Amerika'ya gönderildi. Çünkü o 5 yıl önce ölene kadar bir Yahudiydi ve Nazilerin onu zulmettiğine dair kabuslar görüyordu, uyanık ve uykuda tüm hayatı boyunca onlara karşı savaştı. Ona baba, o zamanlar Almanya'daki insanların ne düşündüğünü sorardım. Nazilerin geçit törenini gördüklerinde ne düşündüklerini ve kimsenin onları ciddiye almadığını, kimsenin yaptıklarını yapabilecek güce sahip olabileceklerine inanmadığını söylerdi. 

Şimdi onlara gülüyoruz ancak sizi 2 + 2'nin dört etmediğini savunan psikiyatristlerin yüzüne gülmeye teşvik ediyorum. Ayrıca, insanlara yardım etmek adına yaptıkları kötülükler söz konusu olduğunda onları da ciddiye almamız gerektiğini bilin. Aksi takdirde tarih tekerrür edecek. 

Psikiyatrik Gestapo'ya karşı bir direniş oluşturuyoruz. İnsan Hakları Vatandaş Komisyonu, özgürlük ve adalet mücadelesinde önemli bir ortaktır. Bu yüzden bu gece buradayız ve bu yüzden yarın birlikte olacağız. Teşekkürler." -Jeffrey A. Schaler, Ph.D., Psikoloji Profesörü

BAZI YORUMLAR;

  "5:35'te akıl hastanesinde "kendin ve dünya hakkında doğru düşünmezsen daha uzun süre cezalandırılırsın" (ceza, özgürlüğünün elinden alınmasıdır) derken vurguladığı nokta harika dostum." - @surementpas (a)

  "Psikiyatristlere karşı mücadele çok uzun zaman önce başlamalıydı!.. Artık çok geç!!." -@SuperDelta000 (b)

  "Dr. Schaler'in yorumları, patolojik olmayan epistemolojisi nedeniyle İç Aile Sistemleri terapisine daha fazla itibar kazandırıyor. Temelde, Schaler'in karşı çıktığı şey budur; "işlevsiz" veya hatta irrasyonel davranışların var olduğu fikri. DSM, biz insanların bir zamanlar hayatta kalmamız için gerekli olan (örneğin, çocukken savunmasız olduğumuzda ve hayatta kalmamız için ebeveynlerimizin bakımına ihtiyaç duyduğumuzda) travmaya karşı bir tür savunma veya rasyonel tepki olarak yaptığımız davranışların bir derlemesidir ve artık özerk yetişkinler olarak bize hizmet etmeyen alışılmış bir duygusal kısa devredir. Bir tür olarak, HERKESİN "ne yaptıklarına" veya "katkıda bulunduklarına" bakılmaksızın değerli olduğu ve başkalarına zarar vermedikleri sürece en azından temel düzeyde bakıldığı noktaya evrildiğimizde, akıl hastalığı ortadan kalkacak ve psikiyatristler işsiz kalacaklardır." -@GH3K3 (c)

Yazar ve Referans: Jeffrey A. Schaler, Ph.D., Professor of Psychology 

CCHRInt, 9 Şub 2008, ET:05.05.2025

(a)https://www.youtube.com/watch?v=_-iYngr6N60&lc=UgxFMuKL3q2gaPC2cTV4AaABAg

(b)https://www.youtube.com/watch?v=_-iYngr6N60&lc=UgyRSzUAlfT_QsyKV1d4AaABAg

(c)https://www.youtube.com/watch?v=_-iYngr6N60&lc=Uggr9nb4sE2HsXgCoAEC

NOT : Yabancı sitelerden alınan haber, makale gibi yabancı dillerin (ve videoların video transkript çevirilerinde ve) Türkçe çevirilerinde hatalar olabilir. Gerçek çevirileri öğrenmek için videoları izleyebilir, kaynaklarına gidip okuyabilirsiniz..

✔Türkiye'de Deli Author by Ertuğrul Yıldırım 🙂💓