AKIL HASTALIKLARI MEVCUT DEĞİLDİR

"AKIL HASTALIKLARI MEVCUT DEĞİLDİR", Giuseppe Bucalo, Temsili görseller (Ref.)

      "Psikiyatrinin kendisi, sistemleştirilmiş ve apaçık kabul edilmiş bir mantıksızlık ve şiddet yığınıdır." - Giuseppe Bucalo

Yakın zamanda Giuseppe Bucalo'nun Antipsikiyatri: Temel Kullanım Talimatları (Antipsychiatry: Basic Operating Instructions) başlıklı hoş bir kitabına (makalesine) (1) rastladım. İtalya da dahil olmak üzere birçok ülkeden yazarların psikiyatrinin tehlikelerine karşı uyanık olduğunu bilmek beni mutlu ediyor. Bucalo, 50 kısa sayfada antipsikiyatri için temel çalışma talimatlarını özetliyor ve sıradan okuyucunun psikiyatrinin neden sözde bilimsel bir kölelik sistemi olduğunu anlamasına yardımcı oluyor. 

Bu, psikiyatrik hegemonyanın devam eden saldırısına karşı insanın yaratıcı ve özlü bir şekilde yazılmış savunmasıdır. Bucalo'nun yazılarının özüne ve tarzına bir bakış sağlamak için kitaptan birkaç kısa pasaj seçtim:

- "Korku, psikiyatrinin motoru ve amacıdır. Bilgi değil. Her şeyin kontrolden çıkması korkusu." (s. 9) 

- "Psikiyatristler aklı başında ve deli insanlar arasında yanıltıcı bir çizgi çekerler." (s. 11) 

- "Psikiyatrinin kendisi, sistemleştirilmiş ve apaçık kabul edilmiş bir mantıksızlık ve şiddet yığınıdır." (s. 18) 

- "AKIL HASTALIKLARI MEVCUT DEĞİLDİR. Gerçeği inkar etmiyoruz. Mantık ve davranışlarıyla bizi yanıltan deneyimler ve insanlar olduğunu onaylıyoruz. Bunlar ilişki kurmak istediğimiz insanlar ve deneyimlerdir. Psikiyatristler tarafından (yanlış) tedavi edilen insanların hasta olduğuna inanmıyoruz, çünkü deneyimlerinden dolayı acı çektiklerine önsel (/önsesi -"a priori") olarak inanmıyoruz. İstismardan kurtulmanın tek yolunun insanların durumlarına ilişkin kendi tanımlarını kabul etmek olduğuna inanıyoruz." (s. 19)

- "Antipsikiyatri bize meydan okur, gerçeklik ve akıl. Yaşam tarzımıza katılmayanları tedavi etmekten, normalleştirmekten veya cezalandırmaktan vazgeçer. Aklını kaybetme ve bunun için suçlanma riskini kabul etmektir." (s. 24) 

- "Psikiyatrik davranış biçimi, inanmaya karşı kasvetli ve insanlık dışı bir isteksizlikten etkilenir. Psikiyatri, kurbanlarının deneyimlerine itibar etmemekle kalmaz, refleks olarak, bu deneyimlerin bazen yarattığı sıkıntıyı bile paylaşmaz." (s. 34) 

- "Psikiyatrik duyarsızlık ve insanlık dışılık, insan deneyimlerine sanki yabancı cisimlermiş gibi yaklaşılmasından ve bu deneyimleri yaşayan insanlara hiçbir atıfta bulunulmamasından kaynaklanır." (s. 35) 

- "Lobotomi, vahşi bir işkence mi? Elektroşok, şiddet içeren bir eylem mi? Akıl hastanesi, imha kampı mı? Psikiyatri onlarca yıldır bu zulümleri kurbanlarının zulüm fantezilerine dönüştürdü. Zulmü uygulayanlardan yardım bekleyemezsiniz, bunu fark edeceklerini bekleyemezsiniz." (s. 36-37)

- "Ruhsal hastalıkların varlığını kabul etmeyenlerin, aslında başkalarının acılarını inkar ettikleri ve ihtiyacı olan insanlara yardım etmekten kaçındıkları söylenir. Ben, tam tersine, antipsikiyatrik eylemde bir başkasının deneyiminin kabul edilmesi ve tam saygı gösterilmesi olduğunu belirtiyorum. Diğerinin hissetme, zevk alma veya acı çekme biçiminin gerçeklik ve duygu kavramımıza karşı ortaya çıkardığı meydan okumanın doğrudan sorumluluğunu alma eylemi vardır." (s. 37) 

- "Aslında, psikiyatristlerin deneyimi yoktur, nasıl tedavi edeceklerini bildiklerini (veya istediklerini) iddia ettikleri şeyler hakkında hiçbir şey bilmezler. Cehaletleri norm haline gelir; bu nedenle anlayamadıkları her şey anlamsızlaşır, kabul edemedikleri her şey belirsizleşir, (açıklayamadıkları) her şey patolojik hale gelir." (s. 39) 

- "Psikiyatri yapmanın bu alternatif yolunun ardında ne tür gizli bir şiddetin gizlendiğini aktarmak zordur. Akıl hastanelerinin paslı parmaklıkları ile konut rehabilitasyon hizmetlerinin dantel perdeleri arasındaki trajik sürekliliği hissettirmek zordur. Lobotomi ile psikotropik ilaçlar arasındaki doğrudan ilişkiyi göstermek zordur. Kaba akıl hastanesi hemşireleri ile rehabilitasyon merkezlerinin eğlendiricileri/mesleki terapistleri arasındaki eylem özdeşliği." (s. 44)

- "Akıl hastanesine alternatif olan bir psikiyatri yoktur. Psikiyatri her zaman insan ilişkilerine, kişiler arası alışverişe, insan olmaya alternatiftir. Psikiyatrinin olduğu yerde insanlar mümkün değildir. Özgürce konuşmaları, görüş alışverişinde bulunmaları, birbirlerini etkilemeleri, birbirlerini anlamaları veya yanlış anlamaları, birbirlerini sevmeleri veya incitmeleri mümkün değildir. Ne zaman ve kiminle uyuyacaklarını, nereye ve neden gideceklerini, kim veya ne olduklarını seçmeleri mümkün değildir." (s. 46) 

- "Antipsikiyatri, kişinin hayatını geri alma eylemidir. İşte psikiyatrik olarak zorlanan insanların, huzurevlerinden/hapishanelerinden veya psikiyatri servislerinden kaçtıklarında, hareket halindeki belediye zabıta araçlarından atladıklarında veya sapıklar için düzenlenen eğitim kurslarından, rehabilitasyon merkezlerinden veya aylık enjeksiyonlarından kaçtıklarında yıllardır uyguladıkları şey budur." (s. 46) 

- "Anlaşılmazlık ve delilik tehlikesi, psikiyatrik normalleştirmenin dehşetiyle karşılaştırıldığında çok küçüktür. Psikiyatri kurumu her zaman haksız, saçma ve insanlık dışıdır. Sara, Yardımsever Meryem Ana ikonuna tırnaklarını çaktığında, psikiyatri beynine bir neşter veya damarlarına bir iğne saplar." (s. 48)

Giuseppe Bucalo'nun antipsikiyatri üzerine temel kitabının bir kopyasını sipariş edin. (1) Antipsikiyatri külliyatına harika bir katkıdır.

------

Yazar ve Referans: MENTAL ILLNESS DOES NOT EXIST

psychiatricsurvivors, 16.02.2020, ET:09.04.2025

(1)https://www.amazon.com/Mental-illness-does-exist-Antipsychiatry/dp/1499229631

NOT : Yabancı sitelerden alınan haber, makale gibi yabancı dillerin Türkçe çevirilerinde hatalar olabilir. Gerçek çevirileri öğrenmek için kaynaklarına gidip okuyabilirsiniz..

✔Türkiye'de Deli Author by Ertuğrul Yıldırım 🙂💓