22 Nisan 2025 Salı

Yeni WHO Rehberi, Akıl Sağlığı Politikasında Paradigma Değişimi Çağrısında Bulunuyor

"Yeni WHO Rehberi, Akıl Sağlığı Politikasında Paradigma Değişimi Çağrısında Bulunuyor", Leah Harris, Temsili görseller (MIA)
        "Hem fiziksel hem de kimyasal olarak kısıtlandım... Başıma gelenler yaygın bir uygulamaydı ve öyle olmaya devam ediyor. Bu deneyim bana bir şeyi netleştirdi: Akıl sağlığındaki zorlayıcı uygulamalar iyileşmeyi desteklemede başarısız olmakla kalmıyor. Kalıcı zararlara yol açıyor." -Jarrod Clyne, Uluslararası Engellilik İttifakı'nın başkan yardımcısı...

"Rehberde kurumsal zihniyet ve uygulamalardan, biyomedikal yaklaşımdan ve psikotrop ilaçların kullanımından uzaklaşma vurgusu yapılıyor."

Dünya Sağlık Örgütü, 25 Mart'ta ruh sağlığı alanında paradigma değişimi için mücadele eden küresel aktivistlerin devam eden çalışmalarını yansıtan 44 sayfalık Ruh Sağlığı Politikası ve Stratejik Eylem Planları Rehberi (Guidance on Mental Health Policy and Strategic Action Plans) (1) adlı bir belge yayınladı. Yayın, DSÖ'nün 20 yıl sonra yayınladığı ilk kapsamlı akıl sağlığı rehberi (/klavuzu "guidance") olma özelliğini taşıyor ve küresel akıl sağlığı politikalarında köklü değişiklikler çağrısının merkezine insan haklarını koyuyor.

Son 20 yılda engelli bireylerin ve psikiyatri mağdurlarının savunulması, Birleşmiş Milletler'de tarihi Engelli Hakları Sözleşmesi'nin (CRPD "Convention on the Rights of Persons with Disabilities") kabul edilmesine yol açtı. Kılavuzda ayrıca son on beş yılda "öncelikle biyomedikal odaklı yaklaşımlardan, daha çok kişi merkezli, iyileşme odaklı ve insan haklarına dayalı yaklaşımlara doğru bir geçişi" yansıtan bakış açılarının ortaya çıktığı belirtiliyor.

DSÖ, yeni rehberini 25 Mart'ta, DSÖ yetkilileri, küresel sağlık bakanları, yaşanmış deneyime sahip kişiler ve diğer uzmanların katıldığı çevrimiçi etkinlikle duyurdu, bu uzmanların birçoğu, yeni rehberde yansıtılan vizyon ile dünyanın birçok yerindeki gerçekler arasındaki boşluğu kabul etti.

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus açılış konuşmasında, "Akıl sağlığı sistemleri eski, yetersiz finanse ediliyor ve kanıta dayalı uygulamalar ve insan hakları standartlarıyla uyumsuz" dedi. "Sonuç olarak, birçok insan yetersiz bakım, dışlanma ve ihtiyaç duydukları desteğe erişim eksikliği nedeniyle acı çekiyor."

Rehber, birçok ülkenin insan hakları temelli akıl sağlığı sistemlerine ulaşma yönündeki taahhütleri ile gerekli reformları uygulama ve kaynakların yeniden tahsisi konusundaki yaygın başarısızlıkları arasındaki tutarsızlığa dikkat çekiyor. WHO'nun Ruh Sağlığı ve Madde Kullanımı Politika, Hukuk ve İnsan Hakları Birimi (WHO Policy, Law and Human Rights Unit for Mental Health and Substance Use) başkanı ve kılavuzun ortak yazarı Michelle Funk, 2.000'den fazla çevrimiçi izleyiciye şunları söyledi: "Bugün, küresel olarak akıl sağlığı sistemlerini dönüştürme yolculuğumuzda önemli bir andayız. Bu sadece başka bir olay değil. Bu bir eylem çağrısı."

Sosyal Adalete Dayalı, Akıl Sağlığı Reformuna Bütünsel Bir Yaklaşım...

DSÖ rehberliği, acil değişikliğe ihtiyaç duyan beş politika alanına ayrılmıştır: liderlik ve yönetişim, hizmet organizasyonu, işgücü geliştirme, kişi merkezli müdahaleler ve zihinsel sağlığın sosyal ve yapısal belirleyicilerinin ele alınması. Rehber, belirli bağlamlara göre uyarlanabilen bu alanlardaki politika direktifleri menüsünün yanı sıra ülke vaka senaryolarını ve kapsamlı bir politika ve strateji dizinini kapsamaktadır.

Rehberdeki genel temalardan biri "güvenli, planlı kurumsallaşmanın kaldırılması"dır. Funk, "Rehber, kurumları basitçe kapatmak yerine, güçlü toplum bakım sistemlerine geçiş için bir yol haritası sunuyor" dedi.

DSÖ kılavuzu, yalnızca toplum temelli bir bakım sistemine geçmenin yeterli olmadığını belirtiyor. Belgede, "Daha küçük toplum hizmetleri de bu ihlalleri tekrarlayabilir ve mini kurumlar gibi davranabilir" deniyor. Kılavuz, sistemlerin ve hizmetlerin "kurumsal zihniyetleri ve uygulamaları kapsamlı bir şekilde ortadan kaldırmaya" odaklanması gerektiğini vurguluyor.

Bir diğer odak noktası, ülkeleri sistemsel reformlar yoluyla zorlama ve suistimali ortadan kaldırmaya ve bireylerin yasal kapasitelerini ve karar alma haklarını korumaya desteklemektir. Funk, "Bu sadece bir istek değil" diye vurguladı. "Rehberlik, zorlayıcı uygulamaları, istem dışı muameleyi ortadan kaldırmak ve daha genel olarak hak temelli yaklaşımları teşvik etmek için somut adımlar öneriyor." 

Stratejiler arasında, zorlamayı önleyen bakımı uygulamak için sigorta geri ödemeleri gibi finansal teşviklerin kullanılması yer alıyor. 

Funk ayrıca rehberin, karar alma ve politika oluşturma süreçlerine yaşanmış deneyime sahip kişilerin anlamlı bir şekilde dahil edilmesi ve "reformların gerçek dünya ihtiyaçlarına dayandırılmasının" sağlanması konusundaki vurgusunu vurguladı. 

Kılavuzda, doğrudan etkilenen kişilerin temsiliyetini ve katılımını artırmaya yönelik öneriler özetleniyor; bunlar arasında iş birliği standartlarının hazırlanması, yaşanılan deneyime eşit tazminat gibi finansal teşviklerin oluşturulması, mesleki gelişim fırsatlarının geliştirilmesi ve eğitim ve araştırmada liderlik pozisyonlarının oluşturulması yer alıyor.

Who Guidance Report, Temsili görseller (MIA)
Ayrıca, yeni kılavuz “biyomedikal yaklaşıma ve psikotropik ilaçlara olan tarihi aşırı bağımlılıktan” uzaklaşmayı savunuyor. Tartışmaya eş-kolaylaştırıcılık yapan psikiyatrist ve yaşanmış deneyime sahip uzman Ahmed Hankir, WHO kılavuzunun psikiyatrik ilaçların reçetelenmesine “karşı (against)” olmadığını belirtti.  "Karşı olduğumuz şey, gerekli olmadığında, gerekenden daha uzun süre ve gerekenden daha yüksek dozda güçlü psikiyatrik ilaçların reçete edilmesidir" dedi ve metabolik sendromla ilgili kendi "korkunç deneyimini" yansıttı.

"Psikiyatrik ilaçları reçete etme eşiğimiz bu kadar düşük olmamalı" dedi. "Reçete defterini çıkarmadan önce yapabileceğimiz çok şey var."

Rehber ayrıca sağlık alanındaki sosyal belirleyicileri ilerletmek için sektörler arası iş birliğini vurguluyor: "Rehber, -yoksulluk, konut güvencesizliği, işsizlik ve ayrımcılık gibi- daha geniş sosyal ve yapısal belirleyicileri ele alarak ve sektörler arası iş birliğini vurgulayarak, akıl sağlığı reformuna bütünsel bir yaklaşımı teşvik ediyor, eşitliği ve sosyal adaleti ilerletiyor."

Her bölümde, “çocuklar ve gençler, yaşlı yetişkinler, kadınlar, erkekler ve cinsiyet çeşitliliği olan kişiler, LGBTQI+ topluluğu, engelli kişiler, göçmenler ve mülteciler, azınlık, ırksal ve etnik gruplardan kişiler, Yerli Halklar ve evsiz veya istikrarsız konutlarda yaşayan kişiler” dahil olmak üzere çeşitli gruplara yönelik değerlendirmeler yer alıyor ve “benzersiz özellikleri, yaşam koşulları veya karşılanmamış ihtiyaçları nedeniyle bu grupların genel nüfusun ötesinde özel destek ve ilgiye ihtiyaç duyabileceği” belirtiliyor.

İddialı Hedefler Acımasız Küresel Gerçeklerle Karşılaşıyor...

Uluslararası Engellilik İttifakı'nın (International Disability Alliance) başkan yardımcısı ve kendini yaşanmış deneyime sahip bir kişi olarak tanımlayan Jarrod Clyne, DSÖ lansmanında yaptığı açıklamalara 25 yıl önce kilitli bir ünitede geçirdiği üç aylık istem dışı tutukluluğunu anlatarak başladı: "Hem fiziksel hem de kimyasal olarak kısıtlandım... Başıma gelenler yaygın bir uygulamaydı ve öyle olmaya devam ediyor. Bu deneyim bana bir şeyi netleştirdi: Ruh sağlığındaki zorlayıcı uygulamalar iyileşmeyi desteklemede başarısız olmakla kalmıyor. Kalıcı zararlara yol açıyor."

Clyne, WHO rehberini okurken "gözyaşlarına boğulduğunu" söyledi. "İnsan hakları ve politika standartlarının, kanıtların ve insan çeşitliliğine ilişkin anlayışın 20 yıllık evrimini yansıtıyor" dedi Clyne ve bunu "ahlaki onarımın, dönüştürülmüş hizmetlerin ve daha iyi bir geleceğin başlangıcı" olarak adlandırdı.

Clyne, konuşmasında ayrıca Dünya Psikiyatri Kullanıcıları ve Kurtulanları Ağı'nın (WNUSP "World Network of Users and Survivors of Psychiatry") çalışmalarına da değinerek, DSÖ kılavuzunun psikososyal engelli kişilerin anlamlı katılımına verdiği önemi vurguladı: "Bunu yapmak, geçmişteki hataları tekrarlamaktan kaçınmamıza yardımcı olur."

Politika rehberliğinde, WHO iddialı küresel hedefini yineledi ve 2030 yılına kadar ülkelerin %80'inin uluslararası insan hakları standartlarıyla uyumlu hale gelmesini hedefledi. 

Ancak, Amerika Birleşik Devletleri neredeyse kesinlikle bu ülkeler grubunda yer almayacak. Ocak ayında, Başkan Trump ABD'yi DSÖ'den çeken ve örgüte yönelik ABD fonunu ortadan kaldıran bir yürütme emri imzaladı. ABD, DSÖ'nün en büyük fon sağlayıcısı olduğundan, halk sağlığı uzmanlarına göre bu çekilmenin "küresel toplum üzerinde muazzam bir baskıya" ve "ABD için önemli sağlık sonuçlarına" yol açması muhtemel.

ABD'de akıl sağlığı uygulamalarına ilişkin insan hakları ihlalleri onlarca yıl öncesine dayanan birçok yönetimi kapsıyor, ancak mevcut yönetimin politikaları, DSÖ tarafından öngörülen değişim açısından özellikle kötü işaretler veriyor. Trump'ın evsiz insanları "ait oldukları yere, akıl hastanelerine" gönderme konusundaki kararlılığından, Toplum Yaşamı İdaresi'nin (Administration for Community Living) kapatılmasına, HHS'nin akranlar tarafından yürütülen hayati program ve hizmetleri sonlandıran kesintilerine kadar, yeniden kurumsallaştırma dönemi başlıyor.

Uluslararası Psikososyal ve Sosyal Yaklaşımlar Derneği'nin (International Society for Psychosocial and Social Approaches to Psychosis) ABD şubesinin yöneticisi Leah Giorgini, WHO sohbetinde, "ABD'de özellikle psikoz teşhisi konmuş kişilere, özellikle de evsizlere yönelik zorlayıcı uygulamalarda artışla karşı karşıyayız" diye yazdı. "Giderek daha fazla politika bu bireyleri hedef alıyor ve insanları istem dışı tedaviye zorlamak için yasalar çıkarılıyor. Amerika'nın refah ve destek eksikliğinin toplumsal yapısı ele alınmıyor. Biz ISPS-US olarak bu rehberin hak temelli tedavi talebini ve toplumsal belirleyicilere ve desteklere odaklanmayı destekliyoruz."

DSÖ Rehberine Yanıtlar...

Lansman etkinliği, dünyanın dört bir yanından katılımcıların araştırmaları, programları, endişeleri ve küresel ruh sağlığının geleceğine ilişkin öncelikleri hakkında paylaşımlarda bulunduğu sohbette sorulan sorular ve gündeme getirilen konularla başlayan etkileşimli bir tartışmayla sona erdi.

Hankir'in kolaylaştırdığı ilk tartışma konularından biri, psikiyatrinin insan hakları ihlallerindeki rolünü inceledi. "Daha fazla hesap verebilirlik olması gerekiyor. Ve çekinmeden özür dilememiz gerekiyor" dedi ve psikiyatrik hizmetlerdeki yapısal ırkçılığı desteklemedeki rolü için 2021 Amerikan Psikiyatri Birliği'nin (APA "American Psychiatric Association") özrü'ne atıfta bulundu. 

Bazı katılımcılar ayrıca rehberin "damgalama (stigma)" kavramını içermesinden ve uzun zamandır azaltmayı amaçladığı şeyi artırdığı için eleştirilen ve kanıtlarla yeterince desteklenmeyen damgalama karşıtı kampanyaların teşvik edilmesinden rahatsızlık duyduklarını ifade ettiler. Hankir katılımcılarla aynı fikirde olduğunu belirterek şunları ekledi: “Hatta ‘ayrımcılığın’ bir eufemizm (euphemism) olduğunu bile söyleyebilirim. Bence insanlar vahşice muamele görüyor ve insanlıktan çıkarılıyor.”

Filipinler Üniversitesi Manila Davranış Bilimleri Bölümü'nde psikolog ve öğretim üyesi olan Archie Lawrence Geneta'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda katılımcı, sohbette DSÖ'nün biyomedikal modelden uzaklaşarak sosyal belirleyicilere ve sosyal adalete odaklanmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi. Geneta, "Yoksulluğun, ayrımcılığın ve her türlü istismarın hâlâ yaygın olduğu Filipinler'de, ruh sağlığı sorunları ve bunlarla ilişkili kesişimsellikleri ele almak için daha özel bir politika ve eylem planına ihtiyaç duyulmaktadır" diye yazdı.

Diğer katılımcılar, DSÖ'nün ruh sağlığına yönelik kültürel temelli ve sömürgecilikten arındırılmış yaklaşımları merkeze almasını ve uzun süredir dışlanmış hizmet kullanıcısı bakış açılarının anlamlı bir şekilde dahil edilmesini savundu. Akıl sağlığı ve çocuk koruma uzmanı Sara Amhaz, "Kültürü... ve onun akıl sağlığıyla bağlantısını göz önünde bulundurmalıyız" diye yazdı. "Akıl sağlığı ve psikososyal destekleri sömürgecilikten arındırmanın önemli bir bileşeni, yerel, kültürel ve geleneksel akıl sağlığı ve psikososyal destek hususlarını dikkate almakla ilgilidir..." diyerek, bu hizmetlerin "hala Batılı yaklaşımlar kullandığı" yönündeki devam eden algıya dikkat çekti.

Cinsiyet eşitliği savunucusu ve küresel sağlık danışmanı olan ve Jamaika ile Trinidad ve Tobago'da bulunan, istismar mağdurlarına odaklanan bütünsel destek sağlayan bir sivil toplum örgütü olan Kaderin Erkekleri ve Kadınları (Men and Women of Destiny) lideri Olivia Shaw-Lovell, cinsiyete dayalı şiddet mağduru Siyahi Karayipli kadınlar için küresel ruh sağlığını sömürgecilikten kurtarmaya odaklanan araştırmasını anlattı. Shaw-Lovell, "Bu göz önüne alındığında, bu politikanın bu hizmetlere erişecek olanların anlatıları ve yaşanmış deneyimlerinden derinlemesine etkilendiğini umuyorum" diye yazdı.

Bazıları da ülkelerinde ve toplumlarında temel insan haklarının önemine dikkat çekti. Güney Dakota Üniversitesi Engelliler Merkezi (University of South Dakota’s Center for Disabilities) Oyáte Circle'da toplum katılımı ve çeşitlilik direktörü olarak görev yapan Oglala Lakota (Sioux) Ulusu üyesi Jim E. Warne, Dünya Sağlık Örgütü'ne ve küresel topluma Yerli Amerikalılara yardım çağrısında bulundu. "Biz her zaman yetersiz fonlandık ve sağlık, engellilik ve ölüm oranları ABD'de en kötü olmaya devam ediyor" diye yazdı. "ABD'de sıklıkla unutulan veya görmezden gelinen Yerli Halkımıza WHO yardım edebilir mi? Rezervasyonum en düşük yaşam beklentisine ve [en yüksek] genç intiharına sahip. Yerli Halklara değer veren diğer ülkelerden yardıma ihtiyacımız var."

"Gerçek barışın insanların ruhlarında olduğu anlaşılmadıkça, milletler arasında asla barış olamaz." -- Black Elk, Jim Warne, Erkeklerin Ruhları üzerine.., Temsili görseller (MIA)
Sohbette bir katılımcının sorduğu soru, rehberlikteki vizyon ile artan savaş ve eşitsizliğin çarpıcı küresel gerçekleri arasındaki tezatı odak noktasına getirdi: "Sudan gibi temel insan haklarının eksik olduğu ülkelerde akıl sağlığı politikası ve stratejik eylem planları konusunda rehberlik nasıl uygulanabilir?"

Bir Küresel Dayanışma Zamanı...

İspanya'nın ruh sağlığı komiseri Belén González, küresel lansman etkinliğinde mevcut küresel gerçekler hakkında açıkça konuştu: "Özerkliği, insan haklarını, eşitliği ve adaleti savunmanın giderek zorlaştığı ve bazı güçlerin çoğumuzun uğruna mücadele ettiği şeyleri geri almaya çalıştığı şu günlerde, böyle güçlü ve net bir belgeye sahip olmak her zamankinden daha önemlidir."

"Bizim alanımızda haklar önce gelmelidir" diye ekledi. "Kanıtlar tek başına insanları zorlamadan veya kötü uygulamalardan koruyamaz. Bu rehberliği yalnızca bir araç olarak değil, aynı zamanda ahlaki bir pusula olarak görüyorum. Gerçekten önemli olan değişiklikleri savunmamıza yardımcı olacak. "

DSÖ'nün umut vadeden rehberliği, küresel felaketlerin devlet düzeyinde çözülmesinin pek mümkün olmadığı, çok sayıda krizin yaşandığı bir dönemde ortaya çıkıyor. Aktivistler, ABD'de ve dünyanın pek çok yerinde saldırı altında olan insan haklarını savunmanın, tabandan örgütlenmeyi, küresel dayanışmayı ve karşılıklı yardımı gerektireceğini söylüyor.

CRPD metninin müzakerelerine katılan insan hakları aktivisti Myra Kovary şunları yazdı: "Zorla psikiyatrinin yükselişte olduğu ABD'den selamlar. Bu tür insan hakları iğrençliklerini durdurmak için 45 yıllık aktivizmden sonra, WHO'nun ruh sağlığı politikasına ilişkin bu yeni ve uzun zamandır beklenen rehberliğinden cesaret aldım. Herhangi bir ruh sağlığı politikasının geliştirilmesinde insan haklarının uygulanması, bu konuda deneyim sahibi olan bizlerden sürekli bir dikkat ve katılım gerektirecektir. Bu önemli adımdan sorumlu olan herkese, özellikle de onlarca yıldır sözde ruh sağlığı 'tedavisi'nde insan hakları iğrençlikleri hakkında cesurca konuşan yaşanmış deneyime sahip kişilere teşekkür ederiz. 'Bizim hakkımızda hiçbir şey, biz olmadan olmaz!'"

Rehber, yaşanmış deneyimlerin ruh sağlığı alanında uluslararası insan hakları alanındaki ilerlemelere önemli katkılarını kabul etse de, doğrudan etkilenen insanların hareketleri uzun süredir birbirinden ayrı tutuluyordu. Afrika Engellilik Forumu'nda yürütme kurulu üyesi ve Kenya'da yaşanmış deneyime sahip bir uzman olan ve CRPD'nin geliştirilmesine önemli katkılarda bulunan Michael Njenga, kapanış konuşmasında, devam eden hareketler arası inşanın önemini ele aldı: "Kendi aramızda konuşmaya devam ediyoruz... Diğer hareketlerle koalisyonlar kurmanın nasıl yapılacağını düşünmek iyi."

------
Yazar: Leah Harris (Leah Harris, The Huffington Post, Haklarda Kökler (Rooted in Rights), Engelli Görünürlüğü Projesi (Disability Visibility Project), Amerika'da Deli (Mad in America), Milwaukee Dergisi-Nöbetçi (Milwaukee Journal-Sentinel) ve Philadelphia Sorgulayıcısı'nda (Philadelphia Inquirer) imzası bulunan bir yazar ve eğitimci.)

By Leah Harris, April 12, 2025, ET:21.04.2025
(1)https://iris.who.int/bitstream/handle/10665/380465/9789240106796-eng.pdf?sequence=1
(2)https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%96rtmece

SÖZLÜK: -guidance (rehber, klavuz)
-euphemism "Örtmece", -Örtmece hüsnütabir veya öfemizm; kaba, çirkin ve sakıncalı nesneleri veya kavramları, başka sözcüklerle daha uygun bir biçimde ifade etme sanatıdır. Edebiyatta ve özellikle hitabet sanatında bu söz sanatına sıklıkla başvurulur. Türkçede edebi kelâm, örtmece olarak da geçer.) (2)

NOT : Yabancı sitelerden alınan haber, makale gibi yabancı dillerin Türkçe çevirilerinde hatalar olabilir. Gerçek çevirileri öğrenmek için kaynaklarına gidip okuyabilirsiniz..

✔Türkiye'de Deli Author by Ertuğrul Yıldırım 🙂💓

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YORUM UYARISI : Yorumlara link ve telefon numarası bırakmak,küfür,hakaret vb gibi suç unsuru olabilecek ve herhangi bir sorunda yasal soruşturma sözkonusu olabilecek bir isim vermek vb gibi yazılar yazmak yasaktır.Özellikle de bunları Unknow olarak yayınlayan yorumlar dikkate alınmayacaktır.Tespit edilirse yayınlanmaz yada silinir..